HDP'den ekonomik kriz nedeniyle gensoru önergesi

HDP Grup Başkanvekili Baluken, AKP'nin ekonomide başarısız olduğuna dikkat çekerek, "Demokratikleşme ile ilgili kaygılar ve dış politikadaki başarısızlıklar sonucu ekonomide güven ortamı sarsılmıştır" dedi

HDP Grup Başkanvekili Baluken, AKP'nin ekonomide başarısız olduğuna dikkat çekerek,  "Demokratikleşme ile ilgili kaygılar ve dış politikadaki başarısızlıklar sonucu ekonomide güven ortamı sarsılmıştır" dedi. Baluken, 2001 yılında yüzde 6,6 olan işsizliğin, 2015’te 10,7’ye çıktığını belirterek, AKP'nin başarısız ekonomi politikalarının boşanma oranlarını da artırdığını vurguladı.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, yüksek borçluluk düzeyi, dışa bağımlılık gibi nedenlerden ötürü Türkiye ekonomisinin hızla içine girmekte olduğu kriz nedeniyle Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi hakkında gensoru önergesi verdi.
 
'İKTİSADİ DARBOĞAZ'
 
Baluken, önergesinin gerekçe bölümünde, "AKP iktidarının ekonomi politikaları nedeniyle ülke iktisadi bir darboğaza girmiştir. Dar boğaz durumunun tehlike sinyalleri vermesi, iktisadi göstergeler ve icracı makamlar arasındaki tartışmalarda kendisini göstermekteyken, veriler olumsuz seyir aldıkça ve makamlar arası tartışmalar harlandıkça iktisadi dar boğaza daha fazla girilmektedir" dedi.
Küresel piyasa ve finans kapital mantığı gereği iktisadi durumun sadece ekonomik verilerden değil, birçok alanda üretilen politikalardan etkilendiğine dikkat çeken Baluken, "Şeffaflık, demokratiklik, hesap verilebilirlik, hukukun ve adaletin tesisi, dış politika gibi alanlar iktisadi alanla iç içe girmiş durumdadır" diye ekledi.
 
'AKP ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELERİ OKUYAMADI'
 
AKP iktidarının gittikçe otoriterleşmesi ve şeffaflıktan uzak kalmasının ekonomik verileri olumsuz etkilediğine dikkat çeken ve dış politikadaki doğru stratejilerin de ekonomi ile yakın ilişki içerisinde olduğunu belirten Baluken, şöyle devam etti: "Sıfır politikadan, Osmanlı önderliği vizyonuna geçiş ve Ortadoğu ile Arap dünyasındaki gelişmeleri okuyamamak ekonominin kötüleşmesine neden olmuştur. Komşu ülkeler ve Arap dünyası ile ticari ilişkiler büyük oranda erimiştir. Şubat ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13 azalışla 10 milyar 495 milyon dolar olmuş, yılın ilk iki ayında toplam ihracat yüzde 6,7 gerileme ile 22 milyar 826 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Demokratikleşme ile ilgili kaygılar ve dış politikadaki başarısızlıklar sonucu ekonomide güven ortamı sarsılmıştır. Bu yönüyle hiçbir yatırımcı üretime ve istihdama yönelik yatırımlarını arttıramaz hale gelmiştir."
 
'KAMUFLE ETMEK İÇİN SİYASİ GERGİNLİĞE BAŞVURULDU'
 
Doların yükselişi karşısında AKP politikalarının çaresiz kaldığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nezdinde  kamufle etmek için siyasi gerginliği arttırma yoluna başvurulduğunu da ifade eden Baluken, "2003 yılında hane halkı kullanılabilir 100 liralık gelirinin 3 lirasını borçluydu, bugün 55 lirasını borçlu durumdadır. Vatandaş bankalardan kredi kullanmış, borcu çok yükselmiştir. Ayrıca bu dönemde borçlanarak tüketim yapan hane halkının geliri reel olarak hiç artmamıştır. 2003 yılında özel sektörün borcu 49 milyar dolardı, 2014 sonunda 278 milyar dolara yükseldi" diye kaydetti.
 
İŞSİZLİK
 
AKP'nin 12 yıllık işsizlik ortalamasını yüzde 10,8 olarak işaret eden Baluken, son açıklanan Kasım 2014 verilerine göre işsizliğin yüzde 10,7 olarak gerçekleştiğini belirtti. "Tam 12 yıldır işsizlik düşmemiş, ancak AKP iktidarının maskesi düşmüştür" diyen Baluken, 2001 yılında yüzde 6,6 olan işsizliğin, son verilere göre; 2015’te 10,7’ye çıktığını bildirdi.
 
'OKUMUŞ İŞSİZLER ORTAYA ÇIKTI, 5 EVLİLİKTEN BİRİ BOŞANMAYLA SONUÇLANDI'
 
"Gezi Direnişinin toplumsal tabanı olan ve dünyadaki ‘işgal et’ eylemlerine kitlesel benzerliği olan okumuş işsizler sorunu ortaya çıkmıştır" diyen, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, şunları daifade etti: "Her 5 evlilikten biri boşanmayla sonuçlanmakta ve bu boşanma durumunun ana gerekçesinin ekonomik olduğu belirtilmektedir. 2008 yılında Türkiye’de antidepresan ilaç kullanımı 17 milyon kutu, bugün 37 milyon kutudur. 30 milyona yakın insanımız yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Sonuç olarak ise bu vahim tablonun göstergelerini arttırmak mümkündür."